|
|||
![]() |
Cahit Külebi ve Onbeşli Türküsünden Rant Sağlamak | ||
Hulusi Serezli | |||
hserezli@gmail.com | |||
Cahit Külebi’nin Mezarının Niksar’ taşınma haberi kamuoyuna ilk defa Zile Sitesi tarafından duyuruldu. Konu Ulusal basına yansıdı. Hepimizi derinden üzen bu olay karşısında. duyduğumuz üzüntü Belediye Başkanımız Lütfi Vidinel tarafından çeşitli vesilelerle dile getirildi. Zile Sitesini arayan hemşerilerimiz Cahit Külebi’nin kabrinin Niksar’a taşınmasını Zile’ye hakaret olarak algıladıklarını, Zile’li olmayı ret etmek anlamına geldiğini söyleyerek tepkilerini bildirdiler. Hayırsever Dinçer Ailesi şairin kabrinin Zile’ye getirilmesi halinde Cahit Külebi adına bir okul yaptırmaya hazır olduklarını ilan etiler. Bütün bunlardan sonra oğlu Ali Külebi’nin kararından vazgeçmesini umutla bekliyoruz Cahit Külebi için Zile’de ilk defa 2006 yılında Belediye Başkanı Murat Ayvalıoğlu döneminde, ölümünün 10. yılı dolayısı ile bir anma töreni düzenlenmişti. Anma törenine Külebi’nin oğlu Ali Külebi’ de gelmişti. Bende katılmıştım. Güzel bir anma töreni olmuştu. Seneye daha kapsamlı yapılması konusunda karar alındı. Ancak o yıldan sonra 2007-2008 nede 2009 yılında, başka bir etkinlik yapılmadı. 2006 yılındaki Anma törenini Tokat Şair ve Yazarlar Derneği’nin Zile konusunda şaibeli Başkanı Emin Ulu, ile Zile Belediyesi birlikte düzenlemişti. Anlaşılan, iyi bir tüccar olan M.Emin Ulu Zile’den beklediği ilgiyi göremedi. 3 yıl önce Zileli olarak gördüğü Külebi’yi 3 yıl sonra Niksar’lı yapmaya kara verdi. Koskoca Niksar Kaymakamı ile Belediye Başkanını da yanına aldı. Şimdi Külebi’yi Niksarlı yapmaya çalışıyor. Olayın özü bu kadar basit. Cahit Külebi olayı M. Emin Ulu’nun ilk vukuatı değil. O Zile’nin Ey Onbeşli Onbeşli Türküsünü de Niksar’lı yaptı. Bu güzel türkümüz üzerine bir roman bile yazdı. Türkünün Kahramanı olan Zileli HEDİYE isimli kadını tanımış biri olarak Mehmet Emin Uluya yaptığının yanlış olduğunu defalarca ikaz etmiştim. Vazgeçmedi. Bu konu ile ilgili olarak yazılarım hala Zile Sitesinde duruyor. M.Emin Ulu Niksar’a mal ettiği “Ey Onbeşli” türküsünün hikayesini dizi yapmak için bir şirketle anlaşmış. Şirketin sorumlusu Mehmet Akif Kaynar beni aradı. Külebi olayına yapılan tepki kendilerini korkutmuş. M.Emin Ulu’nun Külebi olayı ile ilgisi olmadığını, bu yüzden TRT için yapmayı istedikleri projenin zarar göreceğini söyledi. Açıklama göndermek istediklerini, bu açıklamalarını Zile sitesinde yayınlanmamı istedi. Kabul etmedim. M.Emin Ulu'ya olan tepkimi ve Zileye ihanetini söyledim. Anlaşılan Külebi olayının TRT ye teklif ettikleri dizi projesini engelleyeceğine inanmışlar. Açıklama hatalarını tamir edeceklerini düşünüyorlar. Beni aradıklarına göre belediyeyi de arayacaklarını tahmin ederek uyarmak için Belediye Başkanımızı aradım. Kendisine ulaşamadım. Akşam eve gelince baktım. Benim tepki koyduğum yazı belediye sitesinde yerini almıştı bile. Lütfi beyin bu olaylardan haberinin olduğunu sanmıyorum. Olsa katiyen müsaade etmezdi. Ne güzel insanlar Zilenin aleyhinde elinden geleni yapıyor sonrada bizim belediyemizin sitesinde kendisini savunuyor. Pes doğrusu. Tanıtım dediğin de böyle olur. Belediye sitesine açıklama yapan Mehmet Akif Kaynar isimli kişinin TRT ile uzaktan yakından alakası yok. TRT kabul ederse Niksar'a mal ettikleri EY ONBEŞLİ isimli türküyü Zile Türküsünü TRT ye dizi yapacaklar. Çıkan olayların kendilerine engel olmasını önlemeye çalışıyorlar. M.Emin Ulu arka planda duruyor. Belediyeyi kullanıyor. Üstelik alakası olmayan TRT kurumunu da alet ediliyor. "Dizi kabul edilnezse ahu figan edermişiz." Belediye sitesini yönetenlerde buna inanıyor açıklamayı yayınlıyor. TRT nin Onun amblemini bile koyuyorlar. Zile’ye ihanet eden Mehmet Emin Uluyu savunmak belediye icraatı mı sayılmaya başladı. Bu türlü yazıların belediye sitesinde ne işi var. Bu belediyenin yazacak icraatı kalmadımı? Belediye sitesi magazin sitesi mi? Bunu yapanlar nasıl bu kadar saf olabiliyor. Sizce bu işlerin başımıza neden geldiği belli olmuyor mu? Bu konularda çok titiz olan TRT nin de bir yanlışlık yapmayacağını sanıyorum. M.Emin Ulu yakında Sezar’ı ve onun Veni,Vidi, Vidi sözlerini de başka bir yere taşımaya kalkarsa şaşırmayalım. Nasıl olsa yazacak bir hikaye buluyor. Şunu açıkça belirtmek isterim. Belediye Başkanımız Lütfi Vidinel'in bu olaylarla uzaktan yakından alakası yoktur. Hepsi kendi döneminden önce yaşanmıştır. O şimdi yapılan hataları düzeltmek için gayret sarfediyor. Ancak belediyede bu işlerle uğraşanların ya olanlardan haberi yok. Ya da İyi şeyler yaptıklarını sanıyorlar Netice olarak; bütün bu olaylar Zile Belediyesinde acil olarak turizm ve kültürel konularda uzman kişilerden oluşan, kendisi ve çevresi için değil, kurumu için çalışan “BELEDİYE KÜLTÜR ve TANITIM MÜDÜRLÜĞÜ”nün derhal kurulması gerekli. Hem de hiç vakit geçirmeden. Yoksa başımıza daha çok işler gelir
|
|||
Etiketler: arsiv |
|