|
|||
![]() |
Peygamberimizin Zileden Giden hırka-ı Şerifleri ve Zile Müzesi | ||
Hulusi Serezli | |||
hserezli@gmail.com | |||
Rahmetli Babam Şükrü Serezli anlatmıştı: "Sanıyorum 12-13 yaşlarında idim. O yıl Zile de büyük bir kuraklık yaşanıyordu. Aylardan beri gökten bir damla bile düşmemişti. Susuzluk hayvanları bile etkilemiş feryatları ile yer gök inliyordu. Halk çaresizlikten, ne yapacağını şaşırmıştı. Defalarca tekrarlanan yağmur duaları fayda vermemişti.
Din bilginleri toplandılar. Zile de Aziz Peygamberimize ait bir Hırka-ı Şerif vardı. Son çare olarak Peygamber Efendimizin hırkayı şerifinden medet ummaya karar verdiler. Hırka-ı şerif Aziz peygamberimizden torunu Beyazıd-ı Bestami hazretlerine ondanda torunu Şeyh Ethem Çelebi ye intikal etmişti. Alikadı Mahallesindeki ayni isimli Şeyh Ethem Çelebi camiinde muhafaza ediliyordu. İlk defa böylesine büyük bir tören yapılacaktı .Bütün Zile Şeyh Ethem Çelebi camisinde toplandı. Dualar salat'ı şerifler okundu Herkes göz yaşları içinde idi. Huşu içinde bekliyordu ben ön sıralarda idim. Müftü olduğunu sandığım kişi Hırkayı şerifin sarıldığı bohçayı özenle açtı .Ağır, ağır yerinden çıkardı. Nefesler tutulmuş. Çıt çıkmıyordu Mübarek hırkanın sağ kolu havaya kaldırıldı. Ucunu önündeki tas içindeki suya takriben bir santim kadar batırıldı. O anda Korkunç bir gök gürültüsü duyuldu. Hava birden bire karardı. Ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Bir mucize olmuştu. Yağmur o kadar güzel yağıyordu ki sakin, sakin toprağı doyura, doyura. Hazin, hazin bir hafta kadar aralıksız sürdü. O yıl güzel, bol mahsüllü bir yıl oldu." Dünyada bir eşi İstanbul Hırka-ı şerif camisinde. Biri de Zile de Şeyh Ethem Çelebi camiinde bulunan Aziz peygamberimizin mübarek hırka-ı şerifleri Cumhuriyetin ilk yıllarında muhafaza edilemeyeceği bahanesi ve Zilelilerin de yeterince sahip çıkmaması yüzünden önce Tokat a 17.09.1944' tarihinde ise Ankara ya götürülmüş bir daha da haber alınamamıştı. Babamın anlattığı hikaye beni çok etkilemişti. Mübarek emaneti yıllarca İzleyip aradım. Sonunda Etnoğrafya Müzesinde buldum. Görüştüğüm sonradan dost olduğum müze müdürü Şinasi Bey Müzeniz varsa hırkayı şerifi size verebiliriz. Dedi. Resmi sıfatım yoktu. Bu teşebbüsümü sade bir vatandaş olarak yapmıştım.Sevinç ve heyecan içinde Zile ye geldim. Gelişmeleri dönemin yöneticilerine anlattım. Beklemeye başladım. Aradan yıllar geçti. Bu günlere kadar geldik. Hırkayı Şerif hala Ankara da duruyor. Geçenlerde Sayın Dr. Orhan Yılmaz ile Müzeye gittik. Hırka-ı Şerifin kayıtlarını tekrar çıkarttırdık. Resimledik. Konuyu sıcak tutup ilgililerin dikkatlerini çekmek bu defa kesin netice almak istiyoruz. Bu defa biraz daha umutluyum. Keşki bu kadar zaman süresinde Kültür sitemizi bitirebilseydik. Müzemize mübarek emanetimizi yerleştirmiş olur, Şimdi bizde onun feyz ve bereketinden istifade ederdik. Ne büyük bir mutluk olurdu. Kültür Sitesinin bitirilememesi Zile için talihsizlik oldu. Eski Milletvekilimiz Sayın Talat Sargının gayreti ile Kültür bakanlığı Turgut Özal Kültür Sitesinin inşaatına başlamıştı. İnşaat bu günkü haline kadar tamamlandı. Az bir işi kalmıştı. Talat Bey Milletvekilliğinden ayrılınca takip eden olmadı. Çeşitli sebeplerle inşaat yarım kaldı. Kültür Bakanlığı binayı talebi üzerine Belediyeye devretti. Parasızlık yüzünden inşaat bitirilemedi. Sonra kıyısından köşesinden satılmaya başladı. Bir bölümünün Turizm Otelcilik Yüksek okuluna verilmesi de tuz, biber oldu. Oysaki bu binanın yapılış amacı kültür sitesi idi. Planında modern bir müze, konferans salonları vardı. Maalesef 15 - 20 yıldır inşaat bitmiş değil. Şimdi bitse bile bu haliyle Kültür Müze olur mu bilemiyorum. Bir müzemizin olmaması yüzünden kültür varlıklarımız sağda solda heba oluyor. Allahın bize lütfu olan muhteşem emanetlere sahip çıkamıyoruz. Sanıyorum öneminin farkında değiliz. Zile de olduğunu düşünün. Sadece Hırka-ı Şerif Tek başına Zile yi ayağa kaldırır. Ramazan boyunca televizyonlarda görüyorsunuz. İstanbulda Hırka-ı Şerif camiinde ki hırkayı görebilmek için İnsanlar ne büyük fedakarlıklar yapıyorlar. Soruyorum size sadece Hırkayı Şerifin Zile ye gelmesi bile bir müze yapılması için kafi sebep değil mi? Şehirler değersiz şeylerini değerli gibi göstermek için uğraşırken biz neyi bekliyoruz. Sadece Hırkayı şerif bile tek başına turizmini ayağa kaldırmaya yetmez mi Bazılarınızın henüz konaklama ve yeme içme yerlerimiz bile yok dediğini duyar gibiyim. Bana göre Hırkayı şerif ziyarçileri ne otel arar nede lokanta. Onlar aç kalırlar yerde, arabada bile yatarlar. Yine onu görmeye gelirler. Bizde bu arada otelimizi,lokantamızı yaparız eksiklerimizi tamamlarız. Bir turizm şehri olmak için her şeye sahibiz. Tarihi kültürel zenginliklerimiz var. Turizm konusunda uzman çok değerli bir okulumuz var. Onun öncülüğünde emin adımlarla ilerleyeceğiz. Zile Turizme hazırlanıyoruz. Bunda başarılı da olacağız. Yeterki hata yapmayalım. Gelen bir iki yabancıdan Iraktaki çuvalın acısını almak gibi çağ dışı bir hatalar yapmadan Turisti bir tanrı misafiri kabul edip sevgiyle yaklaşarak yol alalım. Bu vesile ile Turizm Haftanızı kutluyorum.
* Kumaşın omuzlardan ikiye katlanıp gayet basit bir şekilde biçilen * **Krem rengi kalın bez. Ayrıca ipliklerle dikilerek üzerine
|
|||
Etiketler: Peygamberimizin, Zileden, Giden, hırka-ı, Şerifleri, ve, Zile, Müzesi, |
|